Genco Erkal’a Veda

Bazı insanlar hayatımızda öyle izler bırakır ki, ölümleriyle sadece onları değil, aynı zamanda bize kazandırdıkları değerleri ve öğretileri de kaybetmiş gibi hissederiz. Genco Erkal, benim için tam da böyle bir insandı. Yalnızca tiyatronun usta bir ismi değil, aynı zamanda hayata, sanata ve insanlara dair öğrettikleriyle hayatıma yön vermiş bir rehberdi.

Çocukluğum İmam Hatip Okulu’nda ve ataerkil bir düzenin etkisi altında geçti. Hayatımın kırk kapısından geçip kendi yolumu bulmaya çalışırken, Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji okumak benim için hem bir kurtuluş hem de bir meydan okumaydı. Bu yolculukta, önce bölümümüzün kurucusu kıymetli hocam, annem, arkadaşım Zehra İpşiroğlu ile tanıştım. O, beni yüreklendirip kanatlarımı açmamı sağladı ve beni Genco Erkal ile buluşturdu. İşte o gün, sadece bir usta ile tanışmak değil, aynı zamanda hayata dair bambaşka bir pencere açmak üzere adım atıyordum.

Genco Erkal’ın yanında yönetmen yardımcısı olarak çalışma fırsatı yakaladım. Onun yanında geçirdiğim her an, sadece bir tiyatrocunun sahneye hazırlığını değil, bir insanın hayata olan tutkusunu da görme şansıydı. Sahne arkasında, prova süreçlerinde ve seyirciye ulaşan her performansta, onun detaylara verdiği önem ve sarsılmaz adanışı hepimize ilham verirdi. Ama bundan öte, Genco Erkal bir öğretmendi. Bana yalnızca bir sanatçı olmanın ötesinde, bir birey olarak var olmanın önemini gösterdi.

Genco Erkal

Genco Erkal ve Emine Kınacı Hamalı

Onunla birçok anı paylaştım. Bir keresinde Nereye Gidiyoruz? Azizlikler oyunu için dekorların tasarımı ve dikimi gerekti. Çocukken dikiş kursuna gitmiş olmam sayesinde bu göreve hemen atıldım. O süreçte Genco Erkal’dan öğrendiğim şey çok kıymetliydi ve hayata bakışımı tamamen değiştirecekti. Geçmişte barışamadığımız anılar bile bir değere dönüşebilir ve kendimizi değerli hissettirebilir. Bu bakış aynı zamanda benim iyileşme ve kendimi bulma sürecimin de başlangıcı sayılabilir. 

Genco Erkal hayata mizahla bakan muzip bir öğretmen gibiydi. Provalarda sıkılmamızı istemez, karakterleri farklı farklı oynar, bizi gülümsetirdi. Hatta ben kafamdan “ Genco Erkal ile birliktesin farkında mısın” diye tekrar edip heyecandan ölürken o benim fikrimi sorardı. Düşüncelerimi dikkatle dinler ve gocunmadan denerdi. 

Genco Erkal, sanatın topluma dokunan ve bireyleri düşünmeye sevk eden yönünü hep savundu. Onunla çalışırken, tiyatronun yalnızca bir eğlence aracı olmadığını, aynı zamanda bir dönüşüm aracı olabileceğini de öğrendim. O, sahnede bir karakter yaratırken, bizler koca bir toplumu inşa etmeye çalışıyorduk aslında.

Onun kaybı, hepimiz için derin bir üzüntü. Ama onun miras bıraktığı eserler, düşünceler ve öğretiler hepimizin hafızasında ve yüreğinde yaşamaya devam edecek. Genco Erkal’ı sahnede izlerken hissettiğim o büyük hayranlık, onunla çalışırken duyduğum derin minnetle bir araya geliyor ve şu an satırlara dökülüyor.

Sana veda etmek kolay değil Genco Erkal. Ama seni tanımış olmak, hayatta aldığım en kıymetli derslerden biri oldu. Yattığın yer incitmesin, sahne perden hep açık olsun.


TEB Oyun Dergisi‘nin 50. sayısına buradan ulaşabilirsiniz.

Yazar Hakkında / Emine Kınacı Hamalı

Lütfen birkaç kelime yazıp Enter'a basın

TEB Oyun sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin