78. Avignon Tiyatro Festivali

1947’de Jean Villar tarafından Nazi işgali ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında “yaşamayı yeniden öğrenmek için” yapılmaya başlanan festival, bugün hala aynı nedenlerle- bütün dünyayı ilgilendiren Rusya- Ukrayna ve Orta Doğu savaşlarına karşın- varlığını sürdürüyor. Diğer toplumların bilinmeyen yanlarını keşfederek duyularının uyanışını sağlamak, bu farklılıklara sevgiyle yaklaşmak, aynı zamanda zorluklar hakkında tartışmak festivalin diğer temalarından. Sanatçılar ve seyirciler arasındaki bir tür buluşma sayılabilecek festival; kelimeler, sesler ve imgeler birlikteliği üzerinden okunabilir.

Yirmi üç gün süren 78. Avignon Tiyatro Festivali, 35 gösteri, iki sergi, 219 performans ve 300’den fazla etkinlik barındırıyor. 2024 yılına ait 35 gösteri bulunuyor ve bunların 21’i festival için hazırlanmış çalışmalar. Festivale katılan sanatçıların yarıdan fazlası da festivale ilk kez katılıyor. Tanztheatre Wuppertal’ın sanat yönetmenliğini yapan, festivalde iki gösteri ve bir atölyesi bulunan Fransız koreograf Boris Charmatz’a göre “Avignon’da her söz, her jest tarihi bir diyalog”dur. Bütünüyle kale surları içerisinde yer alan Avignon şehri, Charmatz’ın ifadesinin de ötesinde duygulara hitap eden bir şehir. Surların dışında yalnızca kendi halinde yaşamına devam eden Avignon halkı, tarihi ve doğasıyla benzersiz bir konumda olduğunun öylesine farkında ki bu durum onlar için sıradan bir hal almış. Şehre festival için gelen 300.000 kişinin dışında orada yaşayan insanların sanatın içinde yaşaması nasıl büyük bir şans! Yalnızca tiyatro festivali için şehirde bulunmak büyük bir eksiklik. Avignon’u tanımayanlar için. Surların dışında bir bölgeden kiralanacak ev, 7/24 şehri yaşamayı sağlayacak, başrole de festivali koyacak. Özellikle de Bartelasse Adası’nın dışında bir taş evde Rhone manzaralı bir ev.

“Başka bir dilde yazmak için pasaporta gerek duymayan” festivalin misafir dili İspanyolca. Bütün dünyada en çok konuşulan üç dilden biri olan İspanyolcayı festivalin misafir dili ilân etmek, İspanyolca konuşan dünyanın zenginliğini ve sahne sanatları alanındaki önemini kabul etmek anlamına gelir. Festival programının yüzde otuzunu oluşturan İspanyolca gösteri, okuma ve tartışmalar festivalin tamamına yayılmış durumda. Festivaldeki İspanyolca oyunlar şunlar: Damon, Don Kişot, Une Ombré Vorace, Juana Ficcion, Los Dias Afuera, Sea of Silence, Soliloquio, Wayqeycuna, Historia D’un Senglar, La Gaviota, Reminiscencia, The Diseppearing Act, Toda La Vida.
Festival programında bu oyunların dışında oyun yazarları ve genç sanatçılar için çeşitli atölyeler düzenleniyor. Böylelikle Artcena, Institut Francois ve SACD ortaklığıyla genç Fransız yazarlara Don Kişot’un versiyonlarını yazma fırsatı sunuluyor.


ABSALON ABSALON
Texte William Faulkner Traduction et relecture Francois Pitavy, Rene-Noel Raimbault Adaptation et mise en scene Severine Chavrier Dramaturgie et assistanat a la mise en scene Marie Fortuit, Marion Platevoet, Baudouin Woehl Scenographie et accessoires Louise Sari Lumiere Germain Fourvel Musique Armel Malonga Son Severine Chavrier, Simon d’Anselme de Puisaye Video Quentin Vigier Cadre video Claire Willemann Costumes Clement Vachelard Conseil dramaturgique Noemi Michel Education des oiseaux Tristan Plot, Avec Pierre Artieres-Glissant, Daphne Biiga Nwanak, Jerome de Falloise, Victoire du Bois, Alban Guyon, Jimy Lapert, Armel Malonga, Annie Mercier, Hendrickx Ntela, Laurent Papot, Kevin Bah “Ordinateur” avec la participation de Maric Barbereau, Remo Longo (en alternance)


Yazar ve koreograf Christina Moralez, film yapımcısı Patric Chiha ve oyun yazarı Stephane Bouquet’in eşlik ettiği Matilde Monner; genç sanatçıları halka açık oturumlar sırasında performans yaratımına dönüştürmeye davet ediyor. Transmission Impossible, Avignon Tiyatro Festivali kapsamında genç sanatçılar ve sahne sanatları öğrencileri için bir lisansüstü araştırma projesi.
Festival direktörü Tiago Rodrigues’in “kültürel bir kamu hizmeti” deyişi ise tartışmalı bir konu. Her ne kadar festival kapsamında herkese açık etkinlikler bulunsa, etkinlik bilet ücretleri görece makul denebilecek fiyatta olsa da erişilebilirlik konusunda sorunlar olduğu bir gerçek. Avignon Tiyatro Festivali’nin gösterim, oyun ve sanatçı sayısı bakımından büyüklüğü düşünüldüğünde dünya çapında bir festival olması seyircilerin beklentisini de artırıyor. Festival tanıtımının daha yoğun yapılması, seyircilerin Avignon şehrine ulaşım konusunda bilgilendirilmesi ve konaklama imkânlarının artırılması festivalin büyüklüğünü ve önemini daha da artıracaktır.

Damon El Funeral de Bergman: Bergman’ın Cenaze Töreni


Oyunun merkezinde Ingmar Bergman yer alıyor. Oyunun temaları da Bergman’ın temalarıyla aynı: Yalnızlık, ölüm korkusu, din ve anne ile ilişki.
Yazar merkezli bir okuma ile bakıldığında rahibelerin yönettiği bir okula gitmiştir yönetmen Liddell. Oyunun festivaldeki prömiyerinden bir gün sonra yönetmenin söyleşisinde de ifade ettiği gibi kendi cenazesinin senaryosunu yazan Bergman’ın bu eseri, onun sahne prodüksiyonları ve filmleriyle aynı yaratıcı güce sahiptir. Bergman bu senaryoda Papa II. Jean Paul’ün cenazesini Faroe Adası’ndaki Hammars evinden izledikten sonra kaleme alır. Papa’nınki ile benzer ancak ondan daha kalitesiz bir malzemeden yapılan bir tabut sipariş eder. Cenazesinde naaşının nasıl giydirilmesi gerektiğini anlatacak kadar ileri gider: Kadife pantolon, kırmızı kareli gömlek ve bordo örgü yelek. Bergman burada da insanın dünyadaki varlığının önemsizliğini anlatır. Sahneye hâkim olan siyah ve kırmızı renkler, kutsallık ve ölümü temsil ediyor.

DAMON
Festival d’Avignon Texte, mise en scene, scenographie et costumes Angelica Liddell Lumiere Mark Van Denesse Son Antonio Navarro Assistanat a la mise en scene Borja Lopez Avec David Abad, Ahimsa, Beatriz Alvarez, Yuri Ananiev, Nicolas Chevallier, Guillaume Costanza, Elin Klinga, Angelica Liddell, Borja Lopez, Sindo Puche, Daniel Richard et la participation de figurants


Yönetmen için Bergman’ın anı ve günlükleri olmazsa olmazdır. Bergman’ın senaryosunda olduğu gibi Damon oyununda da seyircileri bir cemaatin üyeleri gibi düşünülebilen, tiyatroyu bir kiliseye dönüştüren duygusallıktan uzak bir inşa söz konusudur. İsveç dilinde “iblis” anlamına gelen Damon, Bergman’ın Yedinci Mühür filmindeki şeytan ile satranç oynayan insanın görünümüdür: “Tüm yaşamım nafile bir arayıştan ve anlamsızca konuşmalardan başka bir şey değildi. Kızgınlık ya da sitem duymuyorum. Çünkü çoğu insanın yaşamı benimki gibi. Ama kalan süremi anlamlı bir işte kullanmak istiyorum.” (Yedinci Mühür’den)
Bergman’ın hayaleti ile yüzleşmeye dönüşen bir ritüele evrilen oyunda otuz altı karakter vardır. Yine otobiyografik bir özellik olarak İsveç Kraliyet Drama Tiyatrosu bir semboldür. Bergman’ın cenazesine katılmış olan Elin Klinga ile Bergman’ın kendi oyuncularından birinin giydiği paltoyu kullanan yönetmen de diğer sembollerdir.
Papalık Sarayı’nın gotik duvarına yerleştirilmiş tuvalet parçalarından oluşan sahne ve Papa kostümü giyerek ellerini arkasına koyan ve sahnede dolaşan oyuncu, yönetmenin vermek istediği tezatlığı henüz oyunun başında ortaya koyar. Oyuncu Liddell sırtı seyirciye dönük çıplak denebilecek bir halde cinsel organını temizler, daha sonra suyu duvara fırlatarak uzun bir monologla şarkı söyler. Sahneye dönüştürülen iç sarayı enlemesine kullanarak tam bir konser şarkıcısı haline bürünür. Oyun sonunda sahnede tabutla yalnız kalan oyuncu Liddell, tekrar eleştirmenlere karşı bir tavır takınır: “Günlerimiz sayılı, bir sonraki oyunda görüşmek üzere” diyerek oyunu bitirir.
Yönetmen Liddell, seyirciler arasında bulunan birkaç yazara yönelik ön oyun niteliğinde eleştiriler getirerek oyuna ilişkin herhangi bir yargıyı etkisiz hale getirmeye çalışır. Le Figaro’nun tiyatro eleştirmeni Armelle Heliot, Le Monde’dan Fabienne Darge, Liberation’dan Philippe Lancon, sceneweb’den Hadrian Volle ve France Inter’den Stephane Capron bu eleştirilerden nasibini alır. Özellikle Stephane Capron’un İspanyolca pislik anlamına gelen kelime ve Darge ’nin yönetmen Liddell’in hiçbir söze yer vermeden kıçını seyirciye göstermesi ile eleştiri sınırı aşılarak hakarete dahi varılır. Kendisini Bergman ile özdeşleştiren yönetmen, Bergman’ın eleştirmenlere saldırması gibi kendisi de eleştirmenlerden nefret ettiğini söyler. Avrupa’da kendine has bir seyirci kitlesi oluşturan, 2017 yılında sanat ve edebiyat şövalyesi ünvanı alan yönetmen deneyselliği ile bilinir. Damon oyunu yönetmenin bu festivaldeki sekizinci prodüksiyonudur.

Yönetmen Angelica Liddell ile yapılan söyleşiden bir kare.

Yönetmenin daha önceki oyunlarında Peter Handke’nin Seyirciye Sövgü oyunundakinden farklı olarak sözel olanın ötesinde gerçekleşen, seyirciye fırlatılan erişteler, ölü ahtapotlarla yapılan mastürbasyonlar; seyircinin bunun gibi durumlara yabancı olmadığını gösterir.

Sanatçılar ve eleştirmenler arasındaki dile getirilmemiş sözleşme, çağdaş sanatın üçlü sacayağından ikisini oluşturur. Sanatın seyirciye ulaşmasında önemli bir görevi olan eleştirmenler, her ne kadar kimilerince makbul görülmese de günümüz şartlarında bir ön kabüldür. Çoğunluğun sessiz kalarak varlığını kabul ettiği bu güç, çağdaş sanatı kitle ile buluşturma noktasında önemli bir görev üstlenir. Zehra İpşiroğlu‘nun Eleştirinin Eleştirisi, Alejandro Gonzales Inarritu’nun Birdman filmi ve Sait Faik Abasıyanık’ın Eftalikus’un Kahvesi öyküsü gibi eleştirene dair sert sözlerin kurulduğu örnekler, yok sayılamayan gerçeği vurgular niteliktedir.
Oyun sonrası “iyi bir dayak yemenin bazen güzel” olduğunu söyleyen bir eleştirmenin özeleştirisi düşünüldüğünde yönetmen Liddell’in insanları düşünmeye zorladığı bir gerçektir. Oyuncuları birer nesneye dönüştürerek onları, oyunun temalarını destekleyen birer araç haline getiren yönetmen, deneyselliği ön plana alan bir oyun çıkarıyor. Tek perde yüz otuz dakika süren bu oyunu festivalin açılış oyunu olarak ortaya koymak seyirciyi zorlayan bir deneyim yaratıyor. Yönetmenin ön oyun olarak düşündüğü “eleştirinin eleştirisi” bölümünü sadece yaratıcı ekibin bildiği, festival yönetiminin bundan haberdar olmadığı iddia ediliyor. Festival direktörü Thiago Rodrigues ise bu konu hakkında “yaratım özgürlüğü ile basın özgürlüğü arasında uyumsuzluk görmediğini” söyler.
Angelica Liddell’in festivaldeki bir diğer etkinliği şiirsel bir okuma deneyimi olan Liebestod’un ardından yönetmenle bir söyleşi gerçekleştirilir. Liddell’in çalışmalarında sanat- günlük hayat, kurgu- biyografi, teori ve şiirsellik bir aradadır . O, gerçek şiddetle mücadele etmek için şiirsel şiddeti gerekli görür. Yaratıcı eğilimin özgür bir okumasını yaptığını iddia eden Liddell, kendisini sivil bir direniş savaşçısı olarak tanımlar. Kendisini bir yazar olarak görmeyen yönetmen, kelimelerin gücünü yeterli görmediği için sahnede beden kullanımına ağırlık verir.

Cercles


Boris Charmatz, festivalin ilk üç günü açık havada La Bartelasse Adası’ndaki Bagatelle Stadyumu’nda seyircileri dansa davet eder. Geleneksel ile modern olanın birleşimi olan bu dans deneyimi Tanztheatre Wuppertal’ın kuruluşundan elli, Pina Bosch’un vefatından on dört yıl sonra gerçekleştirilir. Geçmiş ile şimdi ve gelecek zamanın iç içe oynandığı dairesel danslar hakkında bir araştırma projesinden ortaya çıkan bir oyun bu. Antik temsillerden bütün kıtalarda görülen geleneksel halk danslarına, klasik baleden çağdaş koreografilere kadar uzanan bu gelenek, tekrar eden daire figürü halinde on bir profesyonel dansçı üzerinden şekilleniyor. Daha sonra büyük amatör gruplar ile bu projeye dâhil edilen kişiler dansa dair belirli bir algıyı açığa çıkarma ve bunu genişletmeye çabalıyor. Performans biçimlerini yeniden düşünmenin özgürce bir ifade biçimi bu deneysel çalışma. Stadın tribünleri, zeminin olmaması, seyircilerin daire şeklinde oturması ve sanatçıların köprüden izlenebilmesi hareket ile çevre arasındaki ilişkileri keşfetme arzusu olarak okunabilir.

Sahne Dışındaki Festival


Festival programında yer alan gösterilerle ilgili soruların yanıtlandığı “Cafe de Idees” bölümü, edebiyat ve sahne sanatları alanlarında önde gelen isimlerin her gün, herkese açık gerçekleştirilen tartışma mekânını oluşturur.
Festivalin ilk oyunu Damon’u seyrettikten sonra telefonumun şarjı da bittiğinden köprüyü karıştırmam bütün Avignon şehrini dolaşmamı sağladı. Bu karışıklık, adını 1985’te Peter Brook’un “Carriere de Boulbon” açılışı için hazırladığı gösteriden alan Mahabbarata festivalin barı olsa da şehrin en güneydoğudaki bir başka bara rastlamama neden oldu. Festival surlarının da dışında…

79. festival için şimdiden hazırlığa girişen festival ekibi, yaşamına sanatı dâhil etmek isteyen herkesi şehre çağırıyor. Festival kitapçığı tüm festival mekânlarında mevcut. Geçmiş bütün programlar, web sayfasının arşivinden PDF formatında indirilebilir.


Avignon Tiyatro Festivali dışında bağımsız bir etkinlik olarak Temmuz 2024 tarihinde gerçekleştirilen Avignon Off, şehirde bulunan 141 tiyatro salonunda 200’ü aşkın tiyatro oyunu ve 1700 gösteri ile “şehri bir festivale dönüştüren” etkinlikleri barındırıyor. 2024 yılında 58. si düzenlenen festivalin 1.500.000 bilet satışı dahi festivalin kapsamını göstermek için yeterli. Yolcu Tiyatro’nun Gomidas oyununun Avignon Off’ta yirmi gösterim ile yer alması ise ayrı bir mutluluk.


TEB Oyun Dergisi‘nde yer alan festival başlıklı diğer yazılara buradan ulaşabilirsiniz.

Yazar Hakkında / Mustafa Bal

Lütfen birkaç kelime yazıp Enter'a basın

TEB Oyun sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin