buluşma ekolojileri: editoryal bir giriş

açık uçlu toplaşma alanı olarak tiyatro

“kendi kendine yeten hiçbir şey yok!”

bizi bir araya getiren çağrı

Bir araya gelenler bir araya neden gelir? Kavuşmak, ayrılmak, anlaşmak, çatışmak, hesaplaşmak için? Anlatmak, dinlemek, kucaklaşmak, uzlaşmak için ya da? Asla yan yana gelmez denenler, zıtlar, uzlaşmazlar, parçalanmışlar bir araya nasıl gelir? Peki ya aynılar? “Bir araya gelme sanatı” tiyatroda ve tiyatro hakkındaki tartışmalarda nasıl buluşur, etkileşir, çatışır, anlaşır veya anlaşmazlık yaşarız? Bu buluşmalara, bir araya gelişlere, bu açık uçlu toplaşmalara kimin, neyin erişim hakkı vardır? Kimler, neler dışarıda kalır? Bir araya gelmek egemen güç ve anlatı yapılarının sorgulanıp yeniden şekillenmesini sağlar mı? Toplaşmanın hiyerarşik ve kategorik olmayan, açık uçlu, kapsayıcı, eşit koşulları ve bunların katılımcılar için dönüştürücü potansiyelleri nelerdir? Bir araya gelmek kaybedileni geri kazandırabilir mi? Bir telafi, geri dönüşüm ve onarım çabası, bir yas pratiği, bir umut ve ütopya icrası olarak bir araya gelişler nasıl kurulur? Bir araya gelmek katılımcılar için nasıl bir estetik ve siyasal pratiğe dönüşür? Tiyatroda ve tiyatro aracılığıyla birlikte yaşamanın başka olanaklarını açığa çıkaracak yeni estetik, politik, ekolojik süreç ve pratikleri nasıl keşfeder, bunların bizi ve yaşamı dönüştürme potansiyelini nasıl deneyimleriz?

Tiyatro, bir eyleyenler ve seyredenler topluluğunun belli bir mekân ve zaman dâhilinde bir araya gelmesiyle oluşur. Burada bir araya gelen sadece seyirci ve oyuncular değil, onlar arasında oluşan, geçici/köklü değişim yaratan anlam ve duyguların karşılaşmasıdır da. Tiyatro, mekân yaratma sanatı olduğu kadar bir araya gelme, toplanma, toplaşma, karşılaşma ve buluşma sanatıdır da. Öyleyse tiyatroda buluşmakla/toplaşmakla ilgili düşünmek birlikte yaşamaya dair uzam ve zamanı, burada paylaşılan eylem alanını düşünmek demektir. Peki sahne ve seyir yeri katılımcıların sadece benzer ve farklı şeyleri düşünmek, duyup izlemek, geçici ya da köklü bir değişim geçirmek için değil de, sadece bir araya gelme eyleminin kendisini keşfetmek için buluştukları yer ve zaman olabilir mi? Öyleyse bu buluşmaların “sadece kendisi” nedir ve nerelere uzanır bu yer ve zaman?

gelişigüzel dolaşmalar

6 Şubat 2023 depremlerinin ardından çıkardığımız “Nasıl?” başlıklı özel sayımızda kaygı ve acılarımızda olduğu kadar merak ve umutlarımızda da bizi bir araya getiren sorularımızı “nasıl” kavramı etrafında tartışmaya çalışmıştık. En çok da “nasıl” üzerine düşünmenin sağlayabileceği “yeni bir araya gelme ve dayanışma biçimlerinin neler olabileceğini” keşfetmeye çalışmış, hemen her kelimemizde “başka türlü nasıl?”ı sorgulamıştık. “Başka türlü nasıl?”… Şairden esinle yaşamı “başka türlü nasıl güzelleştirebileceğimiz” konusunda atmamız gereken ilk adım ilerleme anlatılarının canhıraşlığından sıyrılıp önümüze değil etrafımıza bakmak, hayal gücümüze canlılık katacak patikalarda gelişigüzel dolanmaktı belki de. Yaşamak için birbirine muhtaç çeşitli yaşam biçimlerinin bir araya gelişlerinden doğan farklı zamansal ritimleri,  devinimleri, mekânsal kesitleri kavrayabilmekti. Belki de kendimizi (dünyanın sonundaki mantarın gösterdiği) “dolanık yaşam biçimlerinin açık uçlu toplaşmalarından oluşan bir yamayla, bir mozaikle çevrili bulmak”tı. Ekonomik ve ekolojik yıkıma rağmen iş birliği içinde bir hayatta kalma çabası üzerine düşünmek, bizi değiştiren, daha iyi bir yaşama taşıyacak olan iş birliklerine dikkat kesmekti. Karşılaşmalar yoluyla şekillenen  gevşek bir oluş haline ve başka türlü ne olabileceğimiz ihtimaline açıklıktı belki de. Sonu gelmez bir merakla disiplinlerarası dolaşan, paylaşmayı seven, kolektif çalışmadan zevk alan, yaratıcılığa teşvik eden seslerin kıymeti üzerine düşünmekti. Bir aradalık ve topluluk enerjisine kıymet vererek üniversitelerin, tiyatro sahnesinin, bir tiyatro dergisinin dışına uzanan okuma ve tartışma grupları oluşturmak, akademinin sınırlarını bilginin ve sanatsal düşüncenin lehine genişleten bir yöntem benimsemekti. Başka türlü nasıl” için atmamız gereken ilk adım merakı yeniden canlandıracak her türlü “birlikte oluşturma fikri”ydi belki de.

birlikte oluşturduklarımız

TEB Oyun okur ve yazarları hatırlayacaktır. Böylesi bir “birlikte oluşturma fikri” “Nasıl?” sayısının yayınlanmasının ardından, 2 Eylül 2023 günü Atatürk Kitaplığı’nın ev sahipliğiyle kitaplığın Gümüşsuyu’ndaki bahçesinde düzenlediğimiz ve adını Turgut Uyar’ın “Kırlardan Geliyorlar” şiirinin bir dizesinden alan “Başka Türlü Nasıl Güzelleşir Bu Akşamüstleri” başlıklı bir buluşmayla taçlanmıştı. Herkesin katılımına açık bu buluşma, “Nasıl?” özel sayısının editörleri olarak ben (Eylem Ejder) ve Yaşam Özlem Gülseven’in içerik tasarım ve moderasyonuyla, TEB Oyun dijital ekibinden Yüsra Yüce, Aslı Kaplan, Rumeysa Ercan’ın koordinasyon ve organizasyon destekleriyle ve Atatürk Kitaplığı etkinlik koordinatörü Özde Nalan Köseoğlu ve ekibinin teknik destek ve yardımlarıyla gerçekleşmişti. Türkçe edebiyat ve tiyatro alanındaki çalışmalarını hayranlıkla takip ettiğimiz sevgili dostumuz Esra Dicle temaya özgü konuşmasında kaybedilen ve tiyatro sayesinde kazanılabilecek kamusal alanı, bu bir araya gelişleri önemsemeye vurgu yaparken, bir diğer konuk konuşmacımız -New York’tan ayağının tozuyla gelip İstanbul’daki kısıtlı zamanını bu buluşmaya ayıran şair dostumuz- Sevinç Çalhanoğlu yayınlanmış ve yayınlanmamış şiirlerinden oluşturduğu bir seçkiyle “Nasıl?” sayısına şiirsel bir yanıt vermeye çalışmıştı. Sevinç’in Adalet Ağaoğlu’nun “Kilim” öyküsünden yaptığı performatif okumanın sesinin biz dinleyenleri de o kilimin ipleri arasına dokuyuşunu hiç unutamıyoruz.  Ve çoğu, tiyatrocu ya da tiyatro öğrencisi olan katılımcıların (Efe Reis, Ceren Kaçar, Ahmet Cihad Sivri, Sinem Çakal, Aslı Kaplan, Yaşam Özlem Gülseven) – belki de ilk kez -kendi şiir ve yazılarını bir topluluk karşısında okumalarından duydukları heyecan, kaygı ve hevesi.  (Tanımadığımız kişilerin huzurunda konuşmak kolay bir iş değil. Cesaret gerektiren kırılgan bir eylem. Ama bir o kadar da sivil ve demokratik bir kamusallık biçimi.) Ve son olarak Dilşad Aladağ’ın Taklak performansı… Konuşmalar, şiir okuma performansları, açık mikrofon etkinliği ve sunum performanslar gibi bir dizi performatif etkinlikten oluşan bu dört saatlik akşamüstü buluşması  bizim için önemli bir değişim noktası olmuştu.  (Buluşmaya dair daha fazlası için bu sayının son bölümünde yer alan TEB Oyun Buluşmaları bölümüne bakılabilir. Katılımcıların okuma performansı yaptığı metinler, şiirler ve etkinlik üzerine yazan Yüsra ve Baturalp’in yazılarına bu bölümde yer veriyoruz.)

“Nasıl?” sayısının hazırlıkları devam ederken aklımızdaki yeni sayı konusu “değişim”di. 31 Mart 2023 yerel seçimleri öncesi özellikle parlamenter siyasette ve muhalefette başlayan “değişim sesleri” bizi hem sokağın ve sahnenin değişim nabzını hem de TEB Oyun dergisinde “Nasıl?”la başlayan değişim heyecanını dinlemeye teşvik etmişti. Dergi kapağından yeni sayfa başlıklarına, açık çağrıyla yazı seçmekten yazarlarla yazılarının özet halinden son haline dek birlikte çalışmaya, hepsinden çok ilk bakışta soyut gibi görünen bir kavramı sayı konusu olarak seçip onu tiyatro ve performans sanatıyla düşünmeye davet etmek gibi “değişime” dair pek çok yeni girişimimiz olmuştu. Ancak “değişim” üzerine ilk düşüncelerimiz bizi hep TEB Oyun’un hem sayfa üstünde başardığı yeni bir araya gelme biçimlerini hem de bir eylül akşamüstü (bir yanı Gezi Parkı’na bir yanı Boğaz’a bakan, geçmişin ve şimdinin birbirine dolandığı o görüntüler ve sesler cümbüşündeki) buluşmamızı düşünmeye yöneltti. Gevşek de olsa bizi bir arada tutan böylesi bir kolektif yaşamın arzu, umut, özlem, sevinç gibi duygularının yarattığı aidiyet duygusu, o “iyi hissetme” hali üzerine düşünmeyi önemsedik. Elbette “değişim” etrafında düşünmeyi elden bırakmadan. Öyle ki, ben bu buluşmadan ilhamla birkaç hafta sonra, 25 Eylül 2023 günü bell hooks’un doğum gününde İpek Taşdan’la Duende Tiyatro’da “Dünyaya Özenmek: Sevgi Dramaturgileri” adlı performatif bir buluşma organize edecek ve insanları izlenecek bir oyun, takip edecek bir hikâye, bir şeyin sadece seyircisi olmaksızın bir tiyatroda buluşmaya ve tanımadıkları insanlar arasında kendi “sevgi sözcükleri”ni (özellikle kendi yazdıkları şiirleri) okumaya, “bu dünyada bir arada canlı olmanın umut ve neşe verici ifade biçimlerini, birbirimize ve dünyaya özen göstermenin yaratıcı, şiirsel ve kolektif araçlarını hep beraber paylaşmaya” davet edecektim.  Bunu sonra sırasıyla şu buluşmalar takip edecekti: Gaziantep, Mardin, Diyarbakır, İstanbul’da çeşitli kültür, sanat ve tiyatro festivalleri ve buluşmalarında düzenleyeceğim “Bir Arada Performatif Buluşmalar” başlıklı bir buluşma;  British Council Türkiye Yaratıcı İş Birlikleri Hibe Programı desteği ve Mitos Boyut Yayınları ev sahipliğiyle, Erdem Avşar ve benim aramda ekoloji odaklı bir sanatsal araştırma olarak başlayan ve herkese açık olarak düzenlenen “Performans Ekolojileri: İyi Bir Yaşama Doğru” başlıklı yaklaşık altı aylık bir ekodramaturgi ve oyun yazarlığı programı; “Buluşmalar” sayı çağrımızdan esinle CultureCIVIC Kültür Sanat Destek Programı davetiyle içeriğini oluşturduğum 2-3 Mart 2024 tarihlerinde Mardin’de düzenlenen “Yaşanabilir bir Dünya için Açık Uçlu Toplaşmalar” başlıklı iki günlük bir “Tiyatro ve Performans Atölyesi”; ve yine CultureCIVIC davetiyle içerik tasarım ve moderasyonunu yaptığım “Birlikte Oluşturduklarımız” başlıklı Diyarbakır’da düzenlenen bir sanatçılar buluşması. 

sayfada ve sayfa dışında buluşmak

İçerik tasarımını ve sayı editörlüğünü ben (Eylem Ejder) ve Özden Işıltan’ın birlikte yaptığı Bahar/Yaz 2024 sayımızda  tüm bu soru ve meraklarımızı “bir araya gelme/toplanma/toplaşma/buluşma” kavramları etrafında düşünerek genişletmek istedik. “Buluşmalar” başlıklı yeni sayımızda 26 Şubat’ta yaptığımız bir açık çağrıyla bu sayıya katkı sunmak isteyen yazarları, tiyatroyu birlikte yaşama biçimimize dair sürekli bir etkileşim, müzakere ve değişimin yaşandığı canlı bir toplaşma alanı olarak düşünmeye davet ettik. “Buluşmalar” sayısı;  salgın hastalıklar, iklim krizi, ekonomik ve ekolojik yıkımlar, depremler, seçim güvenliği problemi, toplumsal adaletsizlikler, ırkçılık, savaşlar ve erişim engellerine bir yanıt olarak tiyatroda ve tiyatro aracılığıyla nasıl bir araya geldiğimiz/gelebileceğimiz; etrafımızı saran kasvet bulutu ve ayrıştırıcı koşullara rağmen ortak yaşamı birlikte nasıl oluşturabileceğimiz; bu zemini insan ve tüm canlıları kapsayacak şekilde nasıl zenginleştirerek genişletebileceğimize dair fikirlere yer açmaya çalışıyor. Mevcut koşullarda bir araya gelmenin zorlukları kadar, tiyatro ve performansın bu koşullar karşısında aldığı direnç, muhalefet ve dayanaklılık biçimlerini araştırmak ve keşfetmek bu sayının ilk adımını, ilk merakını oluşturuyor. 

Bu sayıda sanat, siyaset ve demokrasi arasındaki ilişkinin yeniden kurulmasına, demokratik pratiklerin yeniden canlandırılmasına, yeni toplumsal tahayyüllerin ortaya çıkmasına yardımcı olacak bir araya gelme/toplanma/toplaşma/buluşma biçimlerinin neler olabileceğini tartışmaya ve karşılaştığımız yaratıcı örneklerden esinle somut önerilerde bulunmaya çalıştık. Bir araya gelmenin, toplanmanın, buluşmanın dönüştürücü imkânlarını dram sanatı, dramaturgi pratiği, oyun yazarlığı, tiyatro ve performans aracılığıyla araştıran sanatsal üretimler, atölyeler, araştırmalar, ulusal ve uluslararası buluşmalar, festivaller, anlatılar, yayınlar, sahne üstü ve sahne dışı her tür bir araya gelme biçimlerine yönelik eleştirel ve yaratıcı katkı bu sayının içeriğini oluşturdu. Sayfalarımızda ilk olarak “Nasıl?” sayımızla başlattığımız  yeniliği bu sayımızda da sürdürüyoruz. Yazarların açık çağrıya cevaben gönderdikleri temaya özgü inceleme, deneme, eleştiri, izlenim, performans metni, sanatçı deneyimleri, manifesto, kitap inceleme gibi “tiyatroyla ilgili her şey”i içeren yazınsal katkılarına yer vermeye çalıştık. 

“Buluşmalar” sayısına katkı sunan ve bu süreçte editoryal ekiple uyum içinde, sabırla çalışan tüm yazarlara teşekkür ederiz. Festival toplanmalarının yeni biçimlerinden insan ve insan olmayanın tiyatroda yeni(den) bir araya gelme biçimlerine, sahnede izlediğimiz oyunların olay örgüsü, dramatik yapısı, sunduğu duygu tasarımı ve eleştirel perspektifiyle nasıl bir buluşma fikri önerdiğine dek tiyatroda ve tiyatro aracılığıyla buluşma biçimlerimize farklı yazınsal biçimlerde ve farklı perspektiflerle yaklaşmaya çalışan yirmi sekiz yazıyı bir araya getiriyoruz bu sayıda. Ve çemberi genişleterek, merakı savunan, bir araya gelmekten ve birbirinden öğrenmekten sevinç duyan, yan yanalıktan haz alan, şenlikli ve umutlu yeni bir “TEB Oyun Buluşması”nda sayının yazarları ve okurlarıyla yine bir eylül akşamüstü bir araya gelmeyi iple çekiyoruz.

Bu giriş yazısına ve “Buluşmalar” sayısının oluşumuna eşlik eden okumalarımızı aşağıda paylaşarak her bir katkının sayfaları arasında keyifli bir dolaşma diliyoruz.

Okuma Önerileri:

Barthes, Roland. How to Live Together. Columbia University Press, 2012.

Bayyly Simon; Linsley, Johanna. “On Meetings”, Performance Research. Volume 28, Issue 2, 2023.

Butler, Judith. Şiddetsizliğin Gücü. Etik-Politik Bir Düğüm. Çev. Başak Ertür. İstanbul: Metis Yayınları, 2022.

Ejder, Eylem. “TEB OYUN Açık Çağrı: Buluşmalar”, TEB Oyun. 26 Şubat 2024. <https://tiyatroylailgilihersey.com/acik-cagri-bulusmalar/> Son Erişim Tarihi: 24 Haziran 2024.

Malzcher, Florian. The Art of Assembly. Political Theatre Today. Alexendar Verlag Berlin.2023.

Mbembe, Achille. The Earthly Commnunity. Reflections On the Last Utopia. Rotterdarm: V2 Publishing, 2022.

Mbembe, Achille. Düşmanlık Politikaları. Çev.: Ayşen Gür. İstanbul: İletişim Yayınları, 2020.

Mouffe, Chantal. Dünyayı Politik Düşünmek. Agonistik Siyaset. Çev. Murat Bozluolcay. İstanbul: İletişim Yayınları, 2017.

Shah, Rajni. Experiments on Listening. London: Rowman & Littlefield, 2021.

Staal, Jonas. Propagand Art in 21st Century. London: MIT Press, 2019.

Theodoridou, Danae. Public_ing: Practicing Democracy Through Performance. Athens: Nissos Publication, 2022.

Tsing, Anna Lowenhaupt. Dünyanın Sonundaki Mantar: Kapitalizmin Enkazları Üzerinde Yaşama İmkanı Üzerine. Çev. Erdem Gökyaran. İstanbul:Yapı Kredi Yayınları, 2023.

Eylem Ejder (Der.) “Nasıl Güzelleşir Bu Akşamüstleri”-Teb Oyun Buluşmaları. TEB Oyun, Bahar/Yaz 2024, Sayı 49, s. 165-177.


Eylem Ejder

Ankara Üniversitesi Tiyatro bölümünde lisans ve doktora derecesini aldı. Dramaturg, yazar ve öğretim üyesi olarak çalışmalarını İstanbul’da sürdürüyor.


TEB Oyun Dergisi‘nin Buluşmalar sayısına ulaşmak için: TEB Oyun / Buluşmalar


Yazar Hakkında / Eylem Ejder

Lütfen birkaç kelime yazıp Enter'a basın

TEB Oyun sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin