Tiyatro Tulûat Kurucusu Sezer Aslan’la Söyleşi

Öncelikle sizi kişisel olarak tanıyabilir miyiz? Tiyatro Tulûat çatısı altında birleşmeden önce tiyatroyla nasıl bir ilişkiniz vardı?

Sezer Aslan: Tiyatroya alaylı olarak başlamıştım. 2013 yılında başladığım tiyatroda temel oyunculuk üzerine eğitim aldım. Uzun süre orada çeşitli oyunlarda görev aldım. Eğitmenliğe de aynı tiyatroda başlamıştım. 2018 yılında İstanbul’da bir tiyatro ile anlaştım. İstanbul’a taşındım. Anlaştığım tiyatroda çalışırken Studio Oyuncuları/ Şahika Tekand’dan kısa bir süre eğitim aldım. İstanbul’da yalnızca bir sezon tutunabildim. Sonrasında Burdur’a geri döndüm. O sırada çevre illerden profesyonel anlamda eğitim alabileceğim alanlar arıyordum.

Daha sonra Isparta’ya taşınma ve eğitmenliğe orada devam etme kararı aldım. Isparta’ya taşındığım sene M.E.B. Antalya Modern Sanat Akademi’sinden Sinema ve Sahne Sanatları Oyunculuğu üzerine eğitim aldım. Isparta’dan günü birlik git gel yapıyordum. Tabii çok zor süreçti benim için… Araya pandemi de girince eğitim süreci aksamış oldu. O arada da tiyatro kurma planım vardı. 2020 yılı olması lazım. Fakat pandemi nedeniyle aksadı tabi… Pandemi ’den sonra da başvurduğum bir eğitim projesinde bulunma imkânı kazandım. İstanbul Kadir Has Üniversitesi Tiyatro Bölümü, Diyarbakır Mordem Sanat Merkezi, İzmir K2 Güncel Sanat Merkezi ve İsveç Unga Klara tiyatro ekibinin ortak yürüttüğü bir projeydi. Konusu “Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Eğitmenlik Eğitimi” üzerineydi. Benim için çok yararlı ve güzel bir projeydi. 2 yıl sürdü… Fakat eğitmenlikten çok katılımcı olmayı seviyorum. Eğitmenliğim 2015 yılından beri devam ediyor. Özel okullarda Öğrenci olarak Süleyman Demirel Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü Drama Yazarlığı ve Dramaturji Anasanat Dalı’nı yetenek sınavı ile kazandım. Bu şekilde hem öğrenci hem de eğitmen olarak devam etmeye çalışıyorum.

Isparta’da bir tiyatro kurma fikri sizin için nasıl şekillendi? Bu süreçteki motivasyonlarınız nelerdi?

S.A: En büyük motivasyonum Isparta’nın bir özel tiyatrosu olmamasıydı. Isparta’nın yerel halkının tiyatral bakış açısına uzak kalması da beni bu konuda teşvik eden bir diğer unsurdu.

Daha önce bağımsız tiyatro olmayan bir şehirde tiyatro kurmanın avantajları ve zorlukları hakkında ne düşünüyorsunuz?

S.A: Alaylı olarak ilk başladığım tiyatro da bulunduğumuz şehrin ilk özel tiyatrosuydu. Burdur’un ilk özel tiyatrosuydu. Aynı süreçten geçtik hemen hemen diyebiliriz.
Bir şehirde ilk kez tiyatro kurmanın avantajlarından bahsedersek; başlangıçta ilk ve tek olma fikri bizi motivasyon olarak destekleyen bir unsurdu. Bu alanda bilgi sahibi olmak isteyen, tiyatro oyunu izlemek ve bu sürece tanık olmak isteyen hem çocuk hem yetişkin bireylerin de ulaşabileceği bir fırsat oldu. Böylelikle daha geniş kitlelere ulaşabildik.
Zorluklara değinecek olursak avantajlarından daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Öncelikle seyircimiz henüz yerleşik bir özel tiyatroyla tanışmış değildi. Turneye gelen tiyatroları izliyorlardı. Genelde ünlü birini görmek amacıyla gidilen bir aktivite olarak görülüyor…

Sahnelediğiniz oyunları seçerken nelere dikkat ediyorsunuz? Isparta’daki seyirciyle olan ilişkinizi nasıl değerlendirirsiniz? Katılım oranları nasıl?

S.A: Toplumsal sorunları konu alan oyunları seçmeye özen gösteriyoruz. Isparta seyircisiyle olan ilişkimizin iyi olduğunu söyleyebilirim. Oyunlarımızın prömiyerinde daha çok talep görüyoruz.

İleriye dönük olarak Tiyatro Tulûat ile ilgili nasıl planlarınız var?

S.A: Eğitimli, dinamik, daha kalabalık ve deneyimli ekibimiz ile daha performatif sahne işleri yapmayı planlıyoruz.

TEB Oyun Dergisi’nde yer alan diğer söyleşi yazılarına buradan ulaşabilirsiniz.